Ortaçağ’dan kalma eril dini anlayışa ve toplumsal geleneklerin erkek egemen zincirine başkaldıran muhteşem bir kadına dair çok iyi bir fikre temellendirilmiş ve bunu çok iyi bir kurguyla aktaran nefis bir film Gospod Postoi, Imeto i' e Petrunija. Üniversitedeki bölümünden üstün başarıyla mezun olmasına rağmen yıllardır iş bulamayan ve fiziksel özellikleri nedeniyle toplumun her kesimince hor görülen, anne terörü mağduru Petrunya’nın başarısız bir iş görüşmesi sonrasında “erkeklere özgü” bir dinsel ayine tesadüfen katılıp başarılı olmasıyla sırf kadın olduğu için yarattığı toplumsal çatışmaya dair bir hikâye anlatıyor film. Yüzyıllardır devam eden erkek egemen dini dogmaların, toplumsal normların ve kadına kabul ettirilmiş “öteki” kimliğinin bir kadının içgüdüsel hareketiyle yerle bir oluşunu çok iyi kurgulanmış Petrunya karakteri üzerinden anlatan film; kolluk kuvvetlerinin -dolayısıyla yasaların- ve kilisenin bu hareket karşısındaki çırpınışını karşı tarafa koyduğu bu son derece özgün ve güçlü kadın figürü ile vurguluyor. Ancak Gospod Postoi, Imeto i' e Petrunija, alt metinlerinde Makedonya coğrafyasının eski Komünist rejimden kalma bürokratik çürümüşlüğüne, işsizlik sorununa, hastalıklı ebeveyn yaklaşımlarına, dini fanatizme dair çok güçlü mesajlar vermeyi ve ana akım medyayı eleştirmeyi de ihmal etmiyor. İlk çeyrekten sonra tek mekân filmine evrilen ama bir an bile tempo kaybetmeyen Gospod Postoi, Imeto i' e Petrunija; “erkek gücü ve baskısının gelenekler tarafından mazur görüldüğü” binlerce kadın hikâyesinden birini son derece özgün bir kurgu ile anlatan ve seyircisini Petrunya’nın duygu dünyasına, çıkmazlarına, korkularına, travmalarına ve inadına ortak eden nefis bir film. “Ya Tanrı kadınsa?” sorusuna ise “Hani Tanrı’nın bir cinsiyeti yoktu, öyleyse neden hep erkeklerden yana?” sorusu ile karşılık vermek düşüyor seyircisine.
8,7/10

0 0