Acımasız derecede tutucu bir Gürcü sahil kasabasında yeşermiş yıllara dayalı bir aşk ilişkisini gizemli bir kurgu ile ince ince işleyen ve bağnazlığa, toplumsal ötekileştirmeye karşı gösterilen direncin özgürleştirici tarafına vurgu yapan dokunaklı bir aşk hikâyesi Wet Sand. Sahilde, “yanlış bedende yaratıldığı” düşünülen dik başlı bir kadınla birlikte “Wet Sand” isimli bir bar işleten Amnon adındaki 60’larında bir adamın, yöre halkı tarafından pek sevilmediği anlaşılan Eliko isimli komşularının ölüm haberini almasıyla açılıyor film. Eliko’nun yıllardır uzaklarda yaşayan torunun cenaze töreni için kasabaya gelmesiyle beraber Wet Sand; bu üç insanın bağnazlık derecesinde dindar ve katı gelenekçi kasaba halkı ile mücadelesine evriliyor yavaş yavaş. Aslında en başta ipuçlarını verdiği bir meseleye, toplumsal homofobizme dair sert eleştirilerde bulunan film; ele aldığı bu bıçak sırtı temayı “geleneksel aile yapımız, toplumsal ahlaki değerlerimiz” söylemleri ile hiç de yabancısı olmadığımız bir güruhun arasında sıkışıp kalmış dört insanın hikâyesi ve 20 yıl boyunca gizli tutulmuş bir aşk ilişkisi üzerinden aktarıyor. Sırlarını yavaş yavaş açık eden, durağan ama duyarlı bir anlatıya sahip Wet Sand; görece karikatürize yan karakterlerine ve trajik detaylarla yürek burksa da fazlaca romantize edilmiş finaline rağmen bir insanın ölüsüne bile tahammül edemeyecek kadar kronikleşmiş homofobik anlayışa yönelttiği sert eleştirilerle, farklı cinsel eğilimleri seyirci gözüne sokan benzerlerinden ayrılan nahif bir “queer” temalı film.
7,7/10

1 0